OÇİDEP

OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı), bir Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim (EYDE) programıdır. Bu yaklaşım Lovaas tarafından UDA (Uygulamalı Davranış Analizi) temelinde geliştirilmiştir. Yaklaşık elli yıllık uygulama deneyimi ve ayrıntılı yazılı kaynakları ile bilimsel dayanağı en fazla olan programlardan biridir. Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim (EYDE) programının otizmli çocukların gelişimlerinde diğer uygulamalara göre daha etkili olduğu deneysel araştırmalar sonucunda gözlemlenmişti OÇİDEP (Otistik Çocuklar İçin Davranışsal Eğitim Programı), Lovaas yöntemine dayalı olarak Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü'nde başlatılmış olan bir programdır. OÇİDEP, otizmdeki başlıca yetersizlik alanlarına yönelik bir dizi davranışsal müfredat alanından ve bu müfredat alanlarında yer alan becerileri öğretmek üzere kullanılan davranışsal öğretim tekniklerinden oluşmaktadır. OÇİDEP'in temel hedef kitlesi, orta ya da ileri derecede otistik özellikler gösteren okulöncesi dönem çocuklarıdır. Bu çocuklarda OÇİDEP'in haftada en az 20 saat süreyle ve bire-bir ağırlıklı olarak uygulanması gerekmektedir. Öte yandan, daha büyük yaşlardaki otizmli çocuklarda ve daha hafif düzeyde otistik özellikler gösteren çocuklarda da OÇİDEP'te yer alan belirli müfredat alanları ve öğretim teknikleri etkili şekilde kullanılabilmektedir. OÇİDEP'in olabildiğince geniş bir uygulamacı kitlesi tarafından yürütülmesini sağlamak amacıyla uygulama rehberi formatında hazırlanmış olan OÇİDEP seti üç ciltten oluşmaktadır:

PECS

Pecs uygulamalı davranış analizine dayalı bir alternatif iletişim sistemidir. Normal dil ve iletişim gelişimi aşamalarına göre planlanmıştır. Öncelikle temel iletişim ilkelerini kazandırmayı, daha sonra ise belli mesajlar iletmeyi öğretmeyi hedefler. Mesaj iletiminde, önce tek resimler kullanılır. Giderek birden fazla resmin bir araya getirilmesiyle, cümleler kurulur. Bu yöntem, iletişimi bir büyüğün yönetmesi yerine çocuğun başlattığı ve lider olduğu, çocuğa istediği bir nesneyi elde etmek için, o nesneyi resmiyle değiş tokuş etmeyi öğreten bir yöntemdir. Konuşamayan ya da kelime hazinesi olup da düzenli ve anlaşılır şekilde iletişimde bulunmayan her çocuğa öğretilebilir. Bu değiş tokuş formülü ile birisine yaklaşma ve onunla etkileşim gibi iletişim için gerekli beceriler kendiliğinden öğrenilmektedir.

ETEÇOM

ETEÇOM, Etkileşim Temelli Erken Çocuklukta Müdahale Programının kısaltılmış adıdır. Orijinal adı "Responsive Teaching (RT)"dir. ETEÇOM (RT), Prof. Dr. Gerald Mahoney ve Prof. Dr. James MacDonald tarafından müfredat şeklinde ABD'de yayınlanmıştır ETEÇOM'un bilimsel dayanağı var mıdır? ETEÇOM'un etkiliği farklı yetersizliği olan ya da gelişimi risk altında olan 0-6 yaş arasındaki çocuklar ve ebeveynleri ile ABD; Kore ve Türkiye'de sınanmış ve sınanmaya devam etmektedir. Bu çalışmalar temelinde günümüze kadar yapılan ETEÇOM çalışmaları Down Sendromu, Otistik bozukluk (Otizm), Serebral Palsi, Zihinsel Yetersizlik, Gecikmiş Dil ve Konuşma, Nedeni belli olmayan Gelişimsel Gerilik, Pramatüre/Düşük Doğum Ağırlığı gibi farkı durumları olan çocuklar ve ebeveynleri üzerinde etkili olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, ABD'de Ulusal Otizm Merkezi (National Autism Center)'nin 2009 yılında yayımlanan raporuna göre ilişki temelli uygulamalar (ETEÇOM-RT gibi) umut vadeden uygulamalar arasında yer almaktadır

KÜÇÜK ADIMLAR ERKEN EĞİTİM PROGRAMI

Küçük Adımlar, gelişimsel geriliği olan çocuklara yönelik sekiz ciltlik bir erken eğitim programıdır. Bu program Avustralya’da Macquarie Üniversitesi’nde geliştirilmiş ve Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü öğretim üyeleri tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır. Küçük Adımlar Programı 0-4 yaş arasında normal gelişim sürecinde edinilen becerileri kapsamaktadır. Dolayısıyla gelişimsel geriliğin düzeyine ve özelliklerine bağlı olarak, bu dönemdeki ya da daha büyük yaşlardaki çocuklarda kullanılabilmektedir. Küçük Adımlar Programı anne-babaların kullanımı için hazırlanmıştır ancak öğretmenler, terapistler tarafından da yaygın olarak kullanılmaktadır.Yalnızca öğretim programı açısından değil, aynı zamanda “ne, nasıl öğretilmeli?” yaklaşımı açısından da kapsamlıdır.

MONTESSERİ EĞİTİMİ

Montessori eğitimi adını İtalya’nın bilim insanı ve ilk kadın doktoru olan Pedagog Maria Montessori’den almıştır. Montessori eğitimi, çocukların bireysel anlamda kendi öğrenme hızlarına göre geliştirilmiş bir eğitim tarzıdır. Çocuk neyi, ne zaman, nasıl, nerede ve nasıl istiyorsa o şekilde özgürce kendisinin deneyip, uğraşarak öğrenmesine izin verir. Çocuklar bu metot da ellerini özgürce kullanırlar. Soyutsallık birinci amaçtır. Önemli olan çocuğun kendi hür iradesi ile verdiği kararlar ve isteklerdir. Her çocuk farklıdır, kendine özeldir. Biri 1 yaşındayken yürüyüp aynı anda konuşabilirken bir diğeri bunlar yerine çok daha farklı becerilere sahip olabilir. Çocuğun bu eğitim ile birlikte eylemlerini veya hatalarını kendi başına kontrol etmesi ve farkına varabilmesini sağlayan bir eğitim sistemidir. Montessori Eğitiminin Çocuğa Kazandırdıkları Nelerdir? Özgüveni yüksek bir birey olur. Sosyal bir çocuk ve gelecekte sosyal bir birey olur. Sorumluluk sahibi, her işini kendisi yapabilen ve tek başına yetebilen bir yetişkin olur. Hem kendine hem de kendinden başka olan herkese ve her şeye saygı duymayı öğrenir. Çalışkan, üretken ve enerjik olur. Problem çözücü ve kriz yönetici özellikleri gelişir. Dikkatli ve motivasyonu yüksek bir çocuk olur. Hayattan zevk almaya çalışan, pozitif düşünceli ve dikkat yönü gelişmiş bir insan olur.